4 Ağustos 2019 Pazar

Ian Rankin__Düğümler ve Haçlar (Bir Dedektif John Rebus Polisiyesi #1)



Dedektif John Rebus serisine yolculuğum ilk kitap ile beklediğimden daha iyi bir şekilde başladı. Açıkçası seri hakkında bir bilgim yoktu, abimin böyle bir seri varmış okudun mu şeklinde sohbetinden sonra listeme ekledim. 

Polisiye okumaktan çok keyif alıyorum, özellikle de Sherlock hayranıyımdır, bu kitap tabi ki de biraz daha farklı, şöyle ki ilk sayfalarda Dedektif John Rebus'u tanımaya yönelikti: Hipnozcu Michael adında bir kardeşi olması, eskiden asker olması, bir polis teşkilatında çalışması, inişli çıkışlı bir biten bir evliliğin ardından Samantha adında genç bir kızı olması, kahve ve sigara içmekten keyif alması ama kendini 10 adet sigarayla sınırlaması gibi birçok kişisel bilgi. Bazı anlarda kendisini kötü hissetmesi ve bazı sesler ve anılar hatırlaması ise olayların gidişatı için bize verilen ilk sinyaldi, böylece karakterimizin geçmişini merak etmeye başlıyoruz ve daha duygusal, psikolojik çözümlemelerin olduğu satırlara merhaba diyoruz, ilk kitap olduğu için mi bilmiyorum gerçi, ilerleyen kitaplarla daha da belli olabilir. :)

Konu, ise Edinburg'da iki genç kız kaçırılmış ve ardından cesetlerine ulaşılmıştır, fakat yeterli ipucu yoktur. Seri katil olmasından şüphelenilmektedir. Bu olayları araştırdığı zamanda ayrıca Dedektif Rebus'un evine gizemli mektuplar gelmektedir. Bu mektupların ölümlerle ilgisi var mı, Rebus'a aslında bir mesaj mı verilmek isteniyor yoksa içi boş gereksiz mektuplardan sadece birkaçı mı? Kitabın, sonunda bu sorularımızın cevaplarını alıyoruz. :) 

Olayların hemen oldu bittiye getirilmeyip süreci yaymalarını ve Dedektif Rebus ile caddelerde yürümeyi ve barlarda o içerken etrafa kısa bakış atmayı, yaşam tarzlarını gözlemlemeyi çok sevdim. Kafamda yaşayan bir Edinburg canlandırmış oldum. :)

Ve son olarak tabi ki katilin kim olduğu çok çabuk ortaya çıkıyor ama bu beni rahatsız etmedi çünkü kim olduğundan çok neden böyle bir şey yaptığına odaklandığımdan ve cevabı merak ettiğimden yine heyecanım sürdü. :)

Altını çizdiğim bazı satırlar:

- (+) Karakol ne durumda? İşler hâlâ karışık mı? 
   (-) Birkaçını elimizden kaçırıyoruz, ama basına yansımıyor. Birkaçını yakalıyoruz ve haber oluyor. Yani, her zamanki gibi. (syf 15)


- En sevdiği ve yılda en az bir kez başvurduğu kitapsa Suç ve Ceza'ydı. Keşke modern katiller vicdanlarını daha sık sergileseler, diye düşünürdü. (syf 50)


- Kendisini ucuz bir gerilim romanındaki dedektif gibi hissediyordu; keşke son sayfayı açıp da tüm bu karmaşaya, ölümlere, çılgınlığa ve kulaklarındaki uğuldamaya bir son verebilseydi. (syf 111)


- Bu kadar kuvvetli bir gerçekliğe tutunmak kolay değildi. İnsanı koruyacak bir kalkan ortaya çıkıyordu: Bir çöküntü kalkanı, unutma kalkanı... Gülmek ve unutmak... (syf 236)


- İnsan akıldışıyla karşılaştığında, akılcılık en büyük düşmanı oluyordu. (syf 242)



*Alıntılar; Alfa Yayınevi 2018 senesinin I. Basımına aittir.

8 yorum:

  1. En beğendiğim türdür polisiye romanları... 😍😍😍

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim de, okuması en heyecanlı ve en keyifli tür. Zaman nasıl geçiyor anlamıyorum hiç. :)

      Sil
  2. polisiye bayılırıım. bu yazarın bu kitabını da kitapçıda gördüydüm ama almadıydım. oleey sevmişsin okurum ben daaa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence de okumalısın, tabi dediğim gibi katil erken ortaya çıkıyor ama arkasındaki psikolojik olaylar merak ediliyor. Serinin ilk kitabı olduğu için de bence güzel bir tanışma oldu benim için. :)

      Sil
  3. İlgimi çekti benim de. Teşekkürler bu güzel tanıtım için. Sevgiler :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben teşekkür ederim, okursanız beğenirsiniz umarım. Benden de sevgiler.. :))

      Sil
    2. Bir Yazım da sizden bahsettim bloguma beklerim

      Sil

Diğerlerinden Daima Bir Adım Önde Olanlar :)