5 Kasım 2018 Pazartesi

Marcel Proust-Çiçek Açmış Genç Kızların Gölgesinde (Kayıp Zamanın İzinde-İkinci Kitap)




Ihlamura batırılan bir madlenle başlayan geçmişe yolculuğa bu kitapla ağır adımlarla devam ediyorsunuz. Kayıp Zamanın İzinde serisinin ikinci kitabını okurken hem geçmişin ayak izlerinin üzerinden tekrardan geçiyorsunuz hem de size kapılarını açan bu geçmişin büyülü dünyasında kendinizi kaybediyorsunuz. Kimi an geliyor sizde kendinizi yatağınıza atıp boş gözlerle tavanı seyredip zihninizde olur olmaz düşüncelere ev sahipliği yapıyorsunuz, kimi an geliyor duvarlar üstünüze geliyor kendinizi sokağa atıp sakinleşmek adına uzun yürüyüşler yapıyorsunuz, bazı zamanlarınız oluyor ki hiç bitmesini istemeyip kültürel faaliyetlere eşlik edip ruhunuzu doyuruyorsunuz. Kısacası anlatıcıyla aranızda öyle bir gönül bağı kuruyorsunuz ki onun hayatında gelişen olaylar karşısındaki düşüncelerine olumlu-olumsuz yorumlar yapıp onun sırdaşı oluyorsunuz.

Kitabı okurken aklıma gelen ilk şey ismin halleri oldu, şöyle ki bu kitap bana aşkın, sevginin 5 halini de yaşattı. Örneğin, yeri geldi yalın halini gördüm, karakterlerin içinde bulunduğu duyguları ifade edişindeki saflık, kendilerine bile itiraf edemeyişleri, çocuksu davranışları, hislerinin doğruluğunu tartışmaları, ebeveynlerine dair söylemek isteyip de söyleyemedikleri duyguları vs. yeri geldi yönelme halini yaşadık beraber, hislerin iyice açığa çıkması, dile gelme çabası, somutlaştırdığı hisleri sahibine sunmaya çalışması. Hiç istemesek de ayrılma hallerini de yaşadık, duygu dünyalarındaki süt liman hallere tanık olduğumuz gibi kopan fırtınalara da tanıklık ettik, başka kentlere rotamızı çevirdik. 

Aşkı, mutluluğu, mutsuzluğu, kıskançlığı, insan ilişkilerini, hayal kırıklıklarını ve yaşadığımız bunlar gibi bir sürü duyguyu inci gibi dizilmiş kelimeler aracılığıyla okuma zevkine sahip oluyorsunuz. Altını çizdiğim onca cümleye rağmen çizilmeyi bekleyen bir o kadar daha güzel benzetmelerin olduğu nadir kitaplardan. Cümlelerin uzunluğu sağ olsun bir başlıyordum çizmeye bir bakmışım sayfa sonuna gelmişim. :) 

Yazarda bir sevdiğim özellikle de birçok cümlenin ardından ilerde göreceğiniz gibi ya da aslında şöyle olacak diyerek sizi ilerisi için hazırlaması ve bir o kadar da merak tohumlarını aklınıza ekmesi. Sürpriz bozucu gibi gözükse de aksine acaba nasıl yazar bunu ifade edecek, hangi güzel cümlelerle karşımıza çıkacak diye düşünmeden edilmiyor. En azından benim için öyle :)

Son olarak yine belirtmeden geçemeyeceğim, çevirmeni takdir etmeden geçtiğim sayfa olmadı resmen, Roza Hakmen böyle zorlu bir eserin hakkını fazlasıyla vermiş. Ben okurken bazen kopup giderken başka dünyalara o birbiri ardına bağlamış o güzel duygu yüklü cümleleri. :)

En kısa zamanda diğer kitapla olan yolculuğum ile Proust'un izinden yürümeye devam. :)


Altını çizmekten kendimi alamadığım satırlardan bazıları:

- Zaten hayatta ve hayatın çelişen durumlarındaki bütün aşka ilişkin olaylarda, en iyisi anlamaya çalışmamaktır; çünkü nasılsa acımasız ve beklenmedik olduklarından, mantık kurallarından çok sihirli kurallara göre belirlenir gibidirler. (syf. 74)

- Duyularımızın benzetme yeteneği de hayal gücümüzünkinden pek fazla olmadığından, görünür dünya da gerçek dünya değildir; öyle ki, gerçekliğin elde edebileceğimiz nihayet yaklaşık resimleri, görülen dünyadan en az görünen dünyanın hayal edilenden farklı olduğu kadar farklıdır. (syf. 119)

- (..) yüce zihinlerin teveccühünün doğal sonucu, vasat zihinlerin anlayışsızlığı ve düşmanlığıdır; halbuki büyük bir yazarın icabında kitaplarında bulabileceğimiz sevecenliğinin bize verdiği mutluluk, zekası yüzünden seçmediğimiz, ama sevmekten de kendimizi alamadığımız bir kadının düşmanlığının verdiği acıdan çok daha küçüktür. (syf. 138)

- Mutluluk aşkta anormal bir durumdur; görünürde çok basit, her an ortaya çıkabilecek bir aksaklığa bu aksaklığın kendi başına içermediği bir ağırlık yükleyiverir. O büyük mutluluğun sebebi, kalpte değişken, durmadan tutmaya çalıştığımız, yer değiştirmediğinde neredeyse fark edilmez olan bir şeyin varlığıdır. Aslında aşkta sevincin etkisiz hale getirdiği, gizli bir güce indirgediği, ertelediği, ama -istediğimizi elde etmesek, uzun süredir zaten olacağı gibi- her an çekilmez olabilecek, daimi bir ıstırap mevcuttur. (syf. 151)

- Kalbimizde bir başkasının hayali sürekli olarak bulunuyorsa, her an parçalanabilecek olan tek şey mutluluğumuz değildir; bu mutluluk yok olup gittikten, biz ıstırap çektikten sonra, ardından, ıstırabımızı dindirmeyi başardığımızda, aynı mutluluk kadar yanıltıcı ve geçici olan şey, sükunettir. (syf. 197)

- Aşka ilişkin anılar, hafızanın genel yasalarından bağımsız değildirler; hafızanın kuralları da, alışkanlığın daha genel yasalarına tabidirler. Alışkanlık her şeyi zayıflattığı için, bir insanı bize en iyi hatırlatan şey, aslında unuttuğumuz şeydir (önemsiz olduğu için unutulmuş ve bu sayede bütün gücünü koruyabilmiştir çünkü). İşte bu yüzden, hafızamızın en güçlü kısmı bizim dışımızda, çisentili bir rüzgarda, bir odanın rutubet kokusunda veya yanmaya başlayan bir ateşin ilk andaki kokusundadır; kendi benliğimize ait, zekamızın işe yaramaz diye küçümsediği şeyi, geçmişin son ve en güçlü kalıntısını, bütün gözyaşlarımız dinmiş gibi görünürken hala bizi ağlatabilen şeyi bulduğumuz her yerdedir. (syf. 212)

- Öyle ki, alışkanlık denen şey olmasaydı, hayatın, her an ölme tehdidiyle karşı karşıya olan kişilere - yani bütün insanlara - harikulade görünmesi gerekirdi. (syf. 277)


*Alıntılar, Yapı Kredi Yayınlarının 20.baskısına aittir.
*Fotoğraf ise ortak okuma arkadaşımın bakışındandır.

4 yorum:

  1. Kayıp zamanın izini sürmek zor bir yolculuk.. Ben bu yolculuğa henüz cesaret edebilmiş değilim. Geçtiğiniz yerlerden haberlerinizi bekliyoruz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sizin için en doğru zamanda başlarsınız umarım. Benim için tam zamanıymış, çok keyif alıyorum, karakterler ile gönül bağımı kurdum. Bol bol haber veririm, büyük bir mutlulukla hem de. Çok teşekkürler. :)

      Sil
  2. Gelişmeleri merakla ve ilgiyle merak ediyor olacağız... Selamlar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim,, keyifli paylaşımlarımız olsun her daim karşılıklı, sevgiler. :)

      Sil

Diğerlerinden Daima Bir Adım Önde Olanlar :)