26 Temmuz 2019 Cuma

Niccolò Machiavelli'den Hükümdar



Machiavelli, 16. yüzyılda yaşamıştır ve bu yüzdendir ki devletin herhangi bir demokratik girişiminden çok uzaktır. Yönetenlerin en temel amacı ortak iyilik ya da adalet değildir, devletin hayatta kalması tek önemli noktadır. Bunu düşünerek okuduğumda bütün taşlar yerine oturuyor aslında, dönemin İtalya'sına bakınca, ardı arkası kesilmeyen savaşların yaşanması ve bir birliğin olmaması göz önünde bulundurulduğunda Machiavelli'nin bir sürü olayı gözlemlemesi ve bunlar üzerine uzun uzadıya düşündüğü bir gerçek. :)

Kitap, değişik uzunluklarda ve farklı konuları kaleme alan 26 bölümden oluşmaktadır. Örneğin, hükümdarların nasıl olması gerektiği, kaç tip hükümdar olduğu, paralı askerlerin ve yardımcı güçlerin olumlu-olumsuz yönleri, bir ordunun nasıl olması gerektiği, erdem-şans arasındaki ilişki ve bunun savaşlara yansıması gibi tek başına farklı konular gibi görünse de aslında devletin bekası için oynadıkları rolü yazar ifade etmiş. 

Machiavelli'nin düşüncesinin temeli, insan ve dünyanın doğal anlayışından oluşmaktadır. Bu anlayıştan, insanın ve onun davranışının diğer tüm doğal olgular gibi çalışılabileceği ve açıklanabileceği inancını doğurmaktadır. Ona göre, insan doğası asla değişmeyeceği için hem siyasi eylem hem de insan davranışı için genel yasalar oluşturmak mümkündür. Kitap içerisinde de zaten mükemmel egemenlik anlayışının nasıl olması gerektiğini anlatırken Yunan ve Roma tarihindeki kişi ve olaylardan örnekler sunduğunu ve bazı durumlara kendi tecrübelerinden örnekler kattığını da görüyorsunuz. 

Kitabın içerisinde bazı kavramlar üzerinde uzun uzadıya durduğu görülüyor: Erdem, şans gibi. Siyasetin ahlaktan ayrı tutulması gerektiğini ve bireysel iyilikten ziyade devletin iyiliği için her şeyin yapılması gerektiğini vurguluyor. Tüm bu olayların merkezine bir nevi şansı koyuyor diyebiliriz, çünkü ona göre şans unsuru olayları her an değiştirebilecek bir güce sahiptir. Olumsuz gidişatta bile bir fırsat yakalamanın mümkün olduğunu örneklerle ifade ediyor. 

Kitabın girişinde yazarı ve eserlerini anlatan ve yaşadığı döneme kısa bir bakış atmamı sağlayan bölümü ayrıca sevdim, sürekli karşıma çıkan yazar ve kitabı nihayet okuyup bitirdim. :)


Altını çizdiğim bazı satırlar;

Bir hükümdar silahlı güçleri yönünden ne denli güçlü olursa olsun, yerli halkın desteği olmadan bir toprağı işgal edemez. (syf 5)


- Hükümdarlığı ele geçirmek için çok, ama onu elde tutabilmek için az uğraştı. (syf 24)


- Bir hükümdar ülkesindeki kötülükleri doğduğunda görmüyorsa, akıllı biri değildir. (syf 55)


- İlginçtir, sana kusursuz gözüken bir yol felaketin olurken, tam tersine, kusurlu gözüken bir yol sana güven ve esenlik sağlayabilir. (syf 60)


- Üç tür insan vardır. İnsanların kimileri kendiliğinden anlar, kimileri anlayandan öğrenir, kimileri de ne kendisi anlar, ne de başkasının dediğinden anlar. Birinciler, çok akıllı olanlardır, ikinciler daha az akıllı, üçüncüler ise işe yaramaz olanlardır. (syf 88)



* Alıntılar; Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları'nın 2018 senesinin XVI. basımına aittir.

6 yorum:

  1. Güzel bir yazı olmuş, altını çizdiğiniz satırlar çok vurucu ve beni en çok sonuncusu etkiledi. Paylaşım için teşekkürler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Asıl ben çok teşekkür ederim, kitabın geneli bu tarz altı çizilesi cümlelerle dolu. :)

      Sil
  2. Heyecanlanıyorum Machiavelli adını duyunca gerçekten gözü kara biri daha önce okumalarım olmuştu...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hem de çok gözü kara.. Düşünceleri çok sivri, bunda da yaşadığı zamanın önemi büyük..

      Sil
  3. ya bu adamın düşüncelerini uygulamışlar hep bizim ülkede de . böl ve yönet gibi :) bir yeri işgal edince kendi halkını yerleştir gibi. dünyanın en temel eserlerinden o yüzden. ama siyaset sevmezsen sıkıcı beee :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ahaha evet, sıkıcı dediğin gibi. Çünkü sürekli bir şeyleri dikte ediyor, şu şöyledir bu böyledir diye. Ders kitabı okur gibi biraz. :)

      Sil

Diğerlerinden Daima Bir Adım Önde Olanlar :)