6 Ocak 2020 Pazartesi

Yalçın Tosun__Peruk gibi Hüzünlü



Önceden okuduğum bir kitaptı, yağmurlu bir hava var yaşadığım yerde dün geceden beri, aklıma geldi, hüzün kokusu yağmur kokusuna karışsın biraz. 
_____________________

Yazarın okuduğum ilk kitabıydı, çok sevdiğim bir arkadaşımın hediye etmesiyle tanıştım yazarla, bundan sonra da kitaplarını okuma listeme alacağım. 

Kitap 4 bölümden oluşuyor, her bölümde 4 hikaye var. Her bölüm yazarın aynı isimli şiirinden bir alıntıyla başlıyor. Hatta bu şiir Mabel Matiz tarafından da çok güzel yorumlanmış, insanın içine işliyor. Kitaba ara verdiğinizde ya da bitirdiğinizde dinlemenizi tavsiye ederim, hikayelerin etkisini daha da kalıcı kılıyor. Hatta şu an yorumu yaparken dinliyorum. Belki siz de dinlersiniz diye yazının sonuna ekliyorum.

Hikayelerin konularına bakınca, kadınlara, erkeklere, ensest mağdurlarına, eşcinsellere, aşıklara ve aklıma gelmeyecek hayatın her kesiminde karşılaşabileceğimiz olaylara yer verilmiş. Kitap, elinize aldığınızda bir oturuşta bitireceğiniz akıcılıkta olmasına rağmen ne yazık ki anlatılan hikayelerin içeriği size dayak yemiş hissi verdirtebiliyor, o an sadece sayfaya bakakalıyorsunuz, hatta bazen yanlış mı anladım diyerek bir kaç satır geriye dönüp üzerinden geçtiğiniz cümleler oluyor. 

Kitapta hoşuma giden bir diğer husus ise; bazı davranışlar o kadar tanıdık ki o sahne hemen gözlerinizin önüne geliyor, hoşunuza gitmeyen bir konu konuşulduğunda camdan dışarı bakmak ya da ben bir çay suyu koyayım diyerek ortamı terk etmek, yemeğin tadının tuzunun o an en önemli mevzuymuş gibi dile getirilmesi vs. duygu aktarımları çok gerçekçi ve de ruha dokunur şekildeydi, en azından benim için öyleydi. 

Bazı hikayelerden sonra ve kitabı bitirip kapağını kapattığımda bir süre düşündüm, düşündüklerim ruhuma ağır geldi ve içimden ben en iyisi bir çay suyu koyayım diyerek kitabı rafa kaldırdım.

Öykü okumayı seven biri olduğum için benim hoşuma gitti, ilgilisine de tavsiye ederim. :)

Altını çizdiğim bazı satırlar şu şekildeydi:

- Her şey her zaman olduğu gibi insanın kendisiyle ilgiliydi işte, kendisiyle ve hissedip söyledikleriyle. (syf 31)

- Ağlamazken bir insanın bu kadar hüzünlü görünebileceği aklına gelmemiştir. (syf 58)

- Amaçsızca ve bir anda karar verilerek çıkılan yolculukların ilham verici, hatta kimi zaman yenileyici olduğu söylenir. (syf 68)

- Neden ben onlar gibi değildim sanki? Neden değişmiyordum hiç? Bir kez bile bir şeyi hafife alarak oluruna bırakmıyor, bir kez bile boş veremiyordum. (syf 71)

- Aşk gözümü kararttı işte, bazen onun da herkes gibi etten kemikten bir insan olduğunu unutuyorum. (syf 76)

- Her şeyi sevemez ki insan, yaralanarak hiç sevemez. (syf 88)

- İnsan kalbidir gün gelir soğur. Onunki de soğudu, acısı dayanılır oldu. (syf 105)

______________________________________________________________




7 yorum:

  1. hımms duymadım hiç ama belli iyimiş. not aldım pekuuuuu :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bana da arkadaşım hediye etmişti, onun sayesinde tanışmış oldum yazarla. :)

      Sil
  2. Ben de duymamışım :)) Öykü okumayı önceden çok sevmezdim ama artık seviyorum, not alayım :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Arkadaşım almasa ben de hala duymamış olurdum sanırım. :) yalnız değilmişim. :)

      Sil
  3. yalçın tosun, hiç okumadım hatta duymadığım bi yazar. kitabın adı ilgi çekici.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet,kitapçıda karşıma çıksa isminden dolayı dikkatimi çekerdi. :)

      Sil
  4. Kitabın kapağı dikkat çekici, kitapçıda dolaşırken görsem mutlaka göz kırpardı. :) Keyifli dinlemeler. Yorum yazarken ben de dinledim şimdi. :)

    YanıtlaSil

Diğerlerinden Daima Bir Adım Önde Olanlar :)